Erkek adam, vakit geçireceğine değil, ömür geçireceğine hayatını verir.
Dalından düşen yaprak, rüzgarın oyuncağı olur.
Ne kemik uğrana köpek olduk ne de menfaat uğruna çakal… Biz hayatımız boyunca hep dik durduk.
En zor zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolunu çalışmaktadır.
En büyük ŞEREFSİZLİK küstükten sonra bildiği her şeyi başkalarına yumurtlayan arkadaştır..
Dostluğu ve sevgiyi, yeni doğmuş tüm bebeklerin yüreğine yazmak isterdim onlarla birlikte büyüsün bütün dünyayı sarsın diye.
Sen hiç ölümün gölgesinde özgürlük yaşandın mı? Bir garibanın elinden tutup kadere REST çektin mi?
Geride kalan tek şey yüreğim. Sahip bile çıkamıyorum artık ona! Baksana almış başını gitmiş sana.
Ne çayın şekersizine nede insanın şerefsizine alışamadım gitti..
Eğer bir toplumda, devrim ve toplumsal değişim için koşullar olgunlaşmışsa ama bu toplumsal değişimi gerçekleştirecek bir güç yoksa o toplum, için için çürümeye başlar.
Biz de bilirdik sevgiliye karanfil almasını, lâkin aç idik, yedik karanfil parasını.
Dünyanın öbür ucunda hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı. Kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk.
Bize mutluluk resmi çektirmedi bu hayat. Ya elimizde kelepçe ya önümüzde silah..
FİLM REPLİKLERİ
Ben en azından katilimi tanıyorum fakat sen bir gün sevilmediğin bir yürekte, kim vurdu ya gideceksin.
Sizi, kendi yarattığınız sosyal-siyasal çelişmeler içinde, döktüğünüz ve dökeceğiniz kanlar içinde boğacağız. Bizim ülkemize dönme hem de zaferle dönme umudumuz ve güvenimiz vardır. Ama sizler bir gün kaçacak ve bir daha dönemeyeceksiniz. Beyaz Ruslara bakın, kral Faruk’a, Şah’a, Somoza’ya bakın ve halkın geleceğini görün.
Ben kimsenin canını yakmadım onlar benim ateş olduğumu bile bile geldiler..
On binlerce, milyonlarca insan beni izler hedefim onların sevgisine layık olmak, farkında olmadıkları; şeyleri göstermek, onları uykularından uyandıracak filmler yaparak onları toplumsal mücadeleye katmak için çalışırım.
Biz parayla doğmadık her parası olanı da adam yerine koymadık.
Dağlarımız, ovalarımız ve ırmaklarımız bizi bekliyor. Biz bütün ömrümüzü gurbette geçirip gurbet türküleri söylemek istemiyoruz. Biz yiğitlikleri ile destanlar yazmış bir halkız ve önümüzde duran bütün güçlükleri yenecek. Aceme, kararlılığa ve koşullara sahibiz. Dost ve düşman herkes bilsin ki; kazanacağız, mutlaka kazanacağız.
Sana herkes bakar da, benim gibi sever mi?
Ben kimsenin canını yakmadım; onlar benim ateş olduğumu bile bile geldiler.
Hayatı kendim için yaşamıyorum! Ve korkmuyorum hiçbir şeyden. Başıma gelecekleri de biliyorum. Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü.
Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
En zor en imkânsız zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolu çalışmaktır.
Asıl hapishane insanın kafasında yarattığı hapishanedir. Hayatı sınırlayan hapishane odur ki, ilk fırsatta yıkılmalıdır. Dünyayı daha iyi kavrayabilmek için.
Silmeye alışkın insanlardık. Önce gözyaşlarımızı, sonra birbirimizi.
İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor sevgili.
On yıl sustum artık bağırmak istiyorum!
Ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak. Ben bütün hayatımda hep üzüldüm, hep yandım.
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, bazen bir serçe kadar güçsüzsem, bir nedeni vardır.
Bir köpeğin dostluğu, bir dostun köpekliğinden iyidir.
Kızdığım zaman değil, sustuğum zaman bitmiştir.
Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
Bazıları çok fakir… Düşünsenize, sadece paraları var.
Damla damla sevgili. Bir gün akıp gideceğiz hayata. Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi, seni vurur durur. Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.
Hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili, biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz acısını acımız yaptık.
Unutmak zaman ister demiştim, yanılmışım. Zaman değil yürek istiyormuş. O da sende kaldı.
Teller büyük evleri korurmuş, köpeklerde büyük! adamları.
Sen elin cilalı mermer taşlarında kibar beylerle dans ederken, ben her gün Azrail’le dans ediyordum!
Zor en imkansız zamanda dahi başarıya gitmenin tek yolu çalışmaktır.!
Adam olmak bir gruba sahip olmak değil bir duruşa sahip olmaktır.
Bizim parasızlıktan kesemediğimiz sakalımız serseriye moda olmuş.
Hayatın iyi, uslu bir seyircisi olmaktansa hayatın içinde başarısız bir adam olmak bin kere daha iyidir. İyi bir boks seyircisi olmaktansa, kötü bir boksör olmayı göze almak daha iyidir.
İçimi yalayıp geçen hüzün geride mutlu düşler bırakıyor sevgili.
Her şeye rağmen düşmana inat yaşayacağız. Yarın bizim çünkü.
Arkadaşlar! Dışarı da bir şeyler oluyor farkında mısınız? Uykuda olanları sarsın, uyandırın. Herkese söyleyin, yakında ışıklar kesilebilir. Karanlıkta ne yapacaksınız?
Sorunun esası şudur: Ya devrim yolunu seçeceğiz… Ya da, bu düzenin baskılarına, haksızlıklarına boğun eğerek, şu ya da bu biçimde teslim olarak yaşamayı seçeceğiz. Bu çeşit bir seçiş, yok olmanın bir biçimidir.
Baylar, korkunuzu, telaşınızı anlıyoruz. Bugün otlandığınız toprakları, fabrikaları madenleri korumak için her türlü vahşete hazırsınız. Ama bilmelisiniz ki, korkunun ecele faydası yoktur ve hiçbir vahşet bizi haklı davamızdan caydıramayacaktır.